27 Haziran 2017 Salı

Okudum: Grisha Üçlemesi: Gölge ve Kemik, Kuşatma ve Fırtına, Çöküş ve Yükseliş (Leigh Bardugo)




Adı: Gölge ve Kemik
Yazar: Leigh Bardugo
Sayfa: 382
Orj. adı: Shadow and Bone
Fiyat: 10 tl

Kitap bir haritayla başlıyor. Olayların geçtiği coğrafyayı göstermesi güzel bir şey. Yoksa kafada canlandırmak yoruyor insanı. Yer ve kişi isimleri başta karışık geliyor. Böyle Rusça ile Latince karışımı gibi. Ama alışıyoruz okurken. Baştaki ilk 20-30 sayfa biraz sıkıcı. Çok diyalog var ve betimleme pek olmadığı için, kim nerede, ne yapıyor bunlar, olay ne diyoruz. Sonra sarıveriyor. Çok sürükleyici fantastik bir roman. Tam sevdiğim gibi. Sadece ejderha yok, o da olsaymış tadından yenmeyecekmiş.

Alina (kız) ve Malyen (erkek) yetimhane gibi bir yerden bir dükün malikanesine verilirler. O zamanlardan iyi arkadaş olurlar. Sonra askeriyeye girerler. Alina haritacı olur. Malyen de izci, ama çok iyi bir izcidir. Alina haritacılıkta pek iyi değildir. Çünkü henüz kendisinin bile bilmediği başka bir yeteneği var ve bunu keşfetmesi çok yakındır.
Bir grup asker, kumda gidebilen bir gemiye binip, karanık diyarları geçmek için yola çıkarlar. Geminin yelkenleri Rüzgarcılar tarafından şişirilir. Karanlıklar diyarı gerçekten koyu bir dumanla kaplıdır ve göz gözü görmez bir yerdir. Sadece karanlık olsa iyi. İnsan yiyen volcra adlı canavarlar yolda bunlara saldırır. Volcralar sadece ışıktan kaçar ama ışık yayma gücü olan hiç kimse yoktur. Alina hariç. Malyen saldırıya uğrayınca Alina farkında olmadan ışık yayıp canavarları uzaklaştırır ve bayılır. Ayıldığında Karanlıklar Efendisiyle görüşmeye götürülür ve Malyen ile yolları ayrılır.
Alina'yı güvenli bir kaleye götürüp yeteneğini geliştirmesi için çalıştırırlar. Ama karanlıklar efendisi iki yüzlüdür ve Alina'yı kendi kötü emellerine alet eder. Son anda bu planları fark eden biri Alina'nın kaleden kaçmasına yardım eder ve kovalamaca asıl o zaman başlar.
Morozova geyiklerinin boynuzu Alina'nın yeteneğini çok fazla arttıracak etkidedir, büyüteçtir ve bunun için geyiğin bulunup öldürülmesi gerekir. Malyen ile ormanda geyiği bulurlar, ama aynı zamanda Karanlıklar Efendisine de yakalanırlar. Efendi, Alina'yı Malyen ile tehdit ederek istediklerini yaptırır. Tam Karanlıklar diyarını geçmek üzereyken Alina aklını kullanıp Malyen'i de kurtararak kaçar oradan. Gemiyi de parçalayıp öyle kaçar. Ama Karanlıklar Efendisi yok olmamıştır ve onları bulacaktır.





Adı: Kuşatma ve Fırtına
Yazar: Leigh Bardugo
Sayfa: 447
Orj. adı: Siege and Storm
Fiyat: 10 tl

Karanlıklar Efendisinden kaçan Alina ve Malyen, Gerçek Deniz'in karşısındaki şehre geçip bir süre saklanırlar. Ama Karanlıklar Efendisi onları orada yakalar. Hem de daha da güçlenmiş şekilde. Bu sefer güçlerine yenileri eklenmiştir. Gölgeden vahşi canavarlar üretir. Bu canavarlar Alina'nın ışığıyla yok olacak türden değillerdir. Alina'yı deniz yolculuğuna çıkarır. Geminin kaptanı Sturmstorm adında bir kaçıktır. Kim daha fazla para verirse ona çalışan bir tilki. Kuzeyde adaların arasında Alina'ya yeni bir büyüteç bulmak için Rasulye adlı deniz ejderhasını ararlar. Efsaneye göre Sankt Ilya'nın çiziminde geyikten sonra bu su ejderhası da vardır. Aslında Grisha'lar birden fazla büyüteç kullanamazlar. Bu onların kuralına aykırıdır ama Alina kullanır. Rasulye yakalandığında bir şekilde Karanlıklar Efendisini alt edip kaçarlar. Balığın da pullarından bir bileklik yapıp Alina'nın koluna takarlar. Alina'nın güçleri artar. Artık ikiye yarma gücü de vardır.
Kaçık kaptan onları Ravka'ya geri götürür ve aslında kendisinin ikinci prens olduğunu açıklar ve saraya geri dönerler. Alina Grishalardan oluşan 2. ordunun başına geçer. Karanlıklar Efendisini yenmek için savaşa hazırlanırlar. Bu sırada Malyen'le araları epey açılır. Sonra 2. prensin doğum günü partisinde aniden baskına uğrarlar. Malyen'i kurtarmak için Alina kendini feda eder ve ışık gücünü kaybeder. O sırada şapelin tünellerinden kaçmaya çalışırlar.
3. kitapta Ateş kuşunun tüylerini yolacağız sanırım. 3. büyüteç için. Alina'nın açlığı başına neler getirecek bakalım.
Çok hızlı ve sürükleyici bir kitap bu da. Çok beğendim.



Adı: Çöküş ve Yükseliş
Yazar: Leigh Bardugo
Sayfa: 432
Orj. adı: Ruin and Rising
Fiyat: 10 tl

Alina yer altında bir katedralde uyanır. Sağlığı ve gücü neredeyse yoktur. Artık onunla gıcık rahip Apparat ilgileniyordur ve durum hiç iyi değildir. Apparat, Alina'yı yer altında epey oyalar. Hatta diğer arkadaşlarıyla görüştürmez, kısıtlar her şeyi. Ama bir gün isyan gibi birşey çıkar ve yer altından kaçmayı başarırlar. Alina eski gücüne kavuşur. Hatta Karanlıklar Efendisini ruhen ziyarete bile gider.
Yeraltından kaçtıktan sonra kısa süre içinde yakalanırlar ama prens Nikolai onları kurtarır ve dağlardaki gizli sığınağına kaçırır. Oraya Alina'yı eğiten Bagra da gelmiştir ve Alina, Bagra'nın geçmişini orada öğrenir. Meğer Morozova, Bagra'nın babasıymış ve büyüteçleri o yaratmış, büyüyle. 3. büyüteçi yaratmadan ölmüş/ortadan kaybolmuş. Grisha olmayan diğer kızı da onunla yok olmuş.
Alina 3. büyüteci almak için grubuyla Ateşkuşunun peşine düşer. Dağlarda epey ararlar. Malyen sonunda kuşu bulur ama öldüremez. Çünkü o sırada Alina'yı uçurumdan kurtarmakla uğraşırken kızın boş bileğinden tutar ve Alina o güce karşı çekilir. O anda anlar, 3 büyütecin kuş olmadığını. Büyüteç Malyen'dir. Morozova'nın son büyüsü ters tepip Grisha olmayan kızına geçmiştir ve o kız da nesilden nesle aktararak Malyen'e kadar getirmiştir bu gücü. 
Alina'nın tam güce kavuşması için Malyen'i öldürmesi gerekir. Karar vermesi zor olur ama Karanlıklar Efendisiyle savaşırken Malyen'i mecburen öldürür. Güce kavuştuğu anda büyü yine ters teper, ışık gücü herkese yayılır ama Alina'da hiç güç kalmaz. Artık elleriyle ışık üretemez, sıradan bir insan haline döner. Malyen de öldüğüyle kalır :) Değil tabii, Malyen'i hayata döndürüyorlar. Ama tüm insanlara kendilerinin öldüğünü bildirip uzak bir şehre yerleşiyorlar.

Çok duygusal bitti. Yazarı ve çevirmeni bu konuda tebrik ediyorum. Duyguları çok tatlı bir şekilde hissettirdiler. Kitap mutlu bittiği halde sırf bitmiş olduğu için üzüldüm. Kitabı kapamadan özledim o dünyayı, hem de her karakteriyle. Birkaç gün etkisinden kurtulamayacağım. Anlatamadığım diğer tüm ayrıntılar için bu seriyi okuyun. Değecektir.

24 Haziran 2017 Cumartesi

Okudum: Ölü Kuşların Sessizliği (Başak Sayan)



Adı: Ölü Kuşların Sessizliği
Yazar: Başak Sayan
Sayfa: 495
Fiyat: 13 tl

Çok sürükleyici ve heyecanlı bir polisiye/psikolojik roman olmuş. Çok beğendim.

Nazlı, çocukluğunda kötü şeyler yaşamış ve bunları atlatamamış biridir. Öyle ki bu kötü anıları hatırlayamaz, bilinci bunları bastırır. Ne zaman hatırlayacak olsa ya şok edici ağır bir durum yaşar ya da krize girer, sonrasında da zaman kayıpları yaşar. Yani psikolojik açıdan sağlam biri değildir.
Eşiyle tanışması da ayrı bir sorunlu olmuştur. Çok yakın arkadaşı Evrim'in sevgilisi, Nazlı'yı tercih eder ve Nazlı'nın Evrim'le arası fena halde açılır. Öyle ki, Evrim bir gün yolda karşılaştıklarında ona ağır bir cümle kurar. O sana nasıl geldiyse, aynı şekilde gider!
Bir gün Nazlı'nın eşi ölü bulunur. Aynı zamanda Nazlı yine zaman kaybı yaşamıştır ve evde beslediği 2 kuzgun ölü bulunmuştur. Olaylar buradan sonra öyle bir hızla gelişecek ki, anlatmayayım okuyun.
Ben çok beğendim.

19 Haziran 2017 Pazartesi

Okudum: Kahinin Gülü Serisi (Margaret Weis & Tracy Hickman)

Kahinin Gülü Serisi



Adı: Kahinin Gülü 1 - Gezginin Buyruğu
Yazar: Margaret Weis & Tracy Hickman
Orj. Adı: The Rose Of Prophet 1 - The Will of Wanderer
Sayfa: 574
Fiyat: 3 ü yaklaşık 55 tl idi

Kitap fantastik kurgu. Çok fazla tanrı var ve çok fazla cin. Buradaki cinler bildiğimiz Alaaddinin Sihirli Lambasındaki cinlerle aynı. Bir eşyanın içinde yaşıyorlar, duman şeklinde belirip kayboluyorlar ve çok konuşuyorlar :)

Kitabın özgün bir konusu var. Evren 20 tanrıyla başlıyor. İnsanların bunlara inanıp dua etmesiyle güçleniyorlar. Ama zamanla dualar ve inançlar azalınca bazı tanrılar güçten düşüp yok oluyorlar. Bazıları da aşırı güçlenip kendi egemenliğini kurmak istiyor. Bu tanrı Quar. Kendi işini yaptırdıkları rahipleri ve cinleri var. Ortalığı yeterince karıştırıyorlar. Savaşların ve tartışmaların çoğu bu cinler yüzünden çıkıyor zaten.

Bir de çölde yaşayan insanlar var. Birbirine düşman olmuş gruplar, aileler. Bunların tanrısı Akhran, namı diğer Gezgin Tanrı. Quar'ın planlarını sezip işlerini düzeltmek adına önce kendi halkındaki düşmanlığı bitirmek ister. Bunun için iki halkın liderinin kızı ve oğlunu evlendirin der. Onlar dünden razı değildir. Evlilik olur ama düşmanlık hala devam eder. Akhran'ın isteği sadece evlilik değildir. Evlilikten sonra tepedeki kaktüsün (Kahinin Gülü) çiçek açmasını bekleyin der. Kaktüs evlilik kötüye gittikçe kurur. Zaten kitabın sonuna kadar da hiç açmadı. Belki 2. kitapta açar.

Anlatım güzel, akıcı, sıkmıyor. İsimler biraz karışık olsa da zamanla alışılıyor. Sadece cinlerin yağlama yıkama muhabbetleri sıkıcı biraz ama onlar da komik, eğlendiriyor. 3 günde bitirdim, sürükleyici geldi bana.




Adı: Kahinin Gülü 2 - Gecenin Paladini
Yazar: Margaret Weis & Tracy Hickman
Orj. Adı: The Rose Of Prophet 2 - The Paladin of the Night
Sayfa: 460

İlk kitaba göre biraz daha ince. Bunu 1,5 günde bitirdim. Artık olayı bildiğim için, gelişmeleri öğreneyim diye daha çok okudum. Bu kitap da çok akıcı, hatta ilkine göre daha sürükleyici. Artık olayların geçtiği coğrafyayı, kişileri, tanrıları ve cinleri biliyoruz. Kimin kiminle geçindiğini, kimin amacının ne olduğunu da az çok biliyoruz. O yüzden okuması daha kolay.

Khardan, Zohra ve Mathew, köle tüccarı tarafından yakalanır ve uzun bir yolculuğa çıkarılır. Amaç Kürdin Denizinin ortasında bulunan Galos Adasına gitmektir. Orası lanetli bir adadır ve orada Tanrı Zhakrin'in tapınağı ve inananları yaşıyor. Bu kişiler iyi niyetli değil. Yok edilen tanrıları Zhakrin'i diriltmeye çalışıyorlar. İçlerinde güçlü büyücüler var. Bizim sinsi köle tüccarı da bunlardan biri. Büyücü değil ama tam bir fanatik. Bu yüzden ona Kara Paladin deniyor. Kitaba adını veren de bu.

Mathew'in taşıdığı cam kürede 2 tanrının özü var. Zhakrin ve Evren. Evren iyi olan, öbürü kötü. Paladinler Zhakrini diriltelim derken işler karışınca Evren özgür kalır ve kitabın sonlarına doğru birilerine yardım eder. Zhakrin'e ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Tabi meşhur gezgin tanrımız Akhran hala gizemini koruyor. Ortaya çıkmak istemese de benim favorim o. Tabi Kahinin Gülü bu kitapta pek rağbet görmüyor çünkü olaylar çölde geçmiyor. Ama açmadığından eminiz..





Adı: Kahinin Gülü 3 - Akhran'ın Kahini
Yazar: Margaret Weis & Tracy Hickman
Orj. Adı: The Rose Of Prophet 3 - The Prophet of Akhran
Sayfa: 456

Son kitap. Galos adasından kaçan Khardan, Zohra, Mathew ve cinleri, Güneşin Örsü denen çölde yolculuğa başlarlar evlerine doğru. Ama o çöl öldürücü bir çöldür. Çok geçmeden suları biter ve bayılırlar. Onları Paladin kurtarır, zaten Khardan ile kan kardeşi olup yeminle bağlanmışlardı. Çölü geçerken Mathew hastalanır. Su lazımdır. Zohra onun öğrettiği şekilde büyüyle su yaratır. Mathew iyileşince kabilelerine dönmeyi başarırlar. Ama Tel civarında savaştan sonra sadece yaşlılar kalmıştır ve 3 kabile sefalet içinde bir aradadır. Ve Khardan'ın kadın giysileriyle kaçması yüzünden ona kızgındırlar. Mathew'in uyanıklığıyla sorunu hallederler ve Kich şehrinde esir tutulan kadınlarını kurtarmaya giderler. Yolda Paladin, Zohra'ya asılır, ondan çocuk ister. Ama birşey oldu mu olmadı mı bilmiyoruz, kitabın sonunda da buna bir vurgu yapılmıyor hiç. Okuyucunun  yorumuna kalmış orası.
Kich şehrinde Quar'ın imamını Paladin öldürür. Kadınların hapishaneden kaçması için de sis büyüsü yaparlar. O da ters teper. Bütün muhafızların suyunu eme eme kurtarır kadınları. Aslında bir yandan işlerine çok yarar bu.
Bu arada göklerde de işler karışır. Gezgin Akhran, Kalifi kurtarırken yorgun düşer. Cinler de bir plan yapıp kötü Kaug'u demirden bir dağa hapsederler. Tabi geveze Pukah da onunla orada hapis kalır. Bir daha da çıkamıyorlar sanırım oradan.
Kich'ten dönen bedeviler evlerinde bir sürü misafir bulurlar. Sonra da Amir Kannadi'ye saldırmak için yola dökülürler. Geleceği gören Mathew, Khardan ve kardeşi Ahmet'in savaşta karşılaşacaklarını ve birinin öleceğini, sağ kalanınsa çok yükseleceğini söyler. Ama savaşa girmeden hemen önce Khardan ve Zohra'ya kurumuş bir çiçek verir. Çiçek ikisinin ellerinde canlanır ve açar. Meğerse bu Kahinin Gülü'dür. Orada sarılıp barışırlar. Kitap böyle pat diye bitiyor.

Pek çok soru kaldı kafamda ama çok da kurcalamıyorum, çok ayrıntılı ve karışık bir seri olduğu için beynim yeterince yoruldu zaten. Ama sonunu biraz daha uzatabilirlermiş diyorum.

B.F.G Polo Style Y7 Kadın Parfüm



B.F.G Polo Style Y7 Kadın Parfüm 50ml.

TMarkafoni'den ayakkabı almıştım Polo butiğinden. Yanında parfüm hediyesi varmış. Kokusunu çok beğendim, şekerli, tatlı, mayhoş ve çok hoş :) Tabi parfüm zevkleri herkese göre değişir ama ben bunu pek sevdim. Çok kalıcı olmasa da baya duruyor sıkınca.

16 Haziran 2017 Cuma

Okudum: Görünmeyen (Mari Jungstedt)



Adı: Görünmeyen
Orj. Adı: Unseen
Yazar: Mari Jungstedt
Fiyat: 14 tl
Sayfa: 288

Kitabın İsveç'te geçtiğini baştan söyleyeyim. Yani kişi ve yer isimleri İsveç dilinde. O yüzden özellikle soy isimleri okumakta epey zorlandım. Bir zaman sonra da soy isimleri okumaktan vazgeçtim.
İsveç'in Gotland adasında hayat sakin sürerken birden bir kadın öldürülür. Katili, erkek arkadaşı sanılır ama değildir. Helena' nın cinayetiyle uğraşırlarken başka iki kadın daha öldürülür. Benzer ölümler ve katilin tuhaf imzası.
Olayı araştıran ekip birçok kişiyle görüşür. Kişiler nedense ilk görüşme de her şeyi anlatmazlar. İlle birkaç görüşme daha yapılmak zorunda kalınır. Sonra sonra dökülürler. Ama katil hala gizemlidir. Diğer yanda da olayın gazeteci/basın kısmı var. Benim en sinir olduğu şey buydu bu romanda. Gazetecinin gözünden araştırılıyor cinayet, zaman zaman. Gazetecinin haber için çektiği sıkıntıdan, sürekli haber yayınlamak zorunda olmasından, her şeyi ilk önce ve tamamıyla öğrenmesi gerektiğinden defalarda bahsediliyor. Bir polisiye-cinayet romanında işin çözüm ve düşünce kısmının polis veya dedektifte olmasından yanayım, onlar daha sitemli düşünüyorlar bence. Gazetecinin didinmesi bu kadar ön planda olmamalı. Basın-yayın romanı değil ki bu. Ama gazeteciliğe bu kadar yer verilmesinin sebebi sanırım yazarın eşinin mesleği olması. Teşekkür kısmında bu ayrıntı var.
Sinir bozucu bu ayrıntıya takılmayanlar tabi ki olacaktır. Onun dışında olay örgüsü güzel. Katilin çocukluğunda çektiği aile ilgisizliği ve yaşadığı sıkıntıların önemsenmemesi, bu cinayetlere en büyük sebep. Psikolojik açıdan da güzel işlenmiş beğendim.

11 Haziran 2017 Pazar

Okudum: Kayıp Parça (Jeni Grossman)



Adı: Kayıp Parça
Yazar: Jeni Grossman
Orj. Adı: Lacuna
Sayfa: 382
Fiyat: 10 tl

Kitap beklediğimden çok daha farklı ve çarpıcı çıktı. Antik eserlerle ilgili maceralı bir kovalamaca okuyacağımı ummuştum. Ama işin içine tarihi eser kaçakçılığından tutunda, hadislere dayanan kehanetler, töreristler, insana insanlık dışı muameleler ve daha neler neler çıktı. Heyecanlı, sürükleyici, maceralı yanı tabii ki var ama bunların yanında böyle gerilimli olaylar da var.
Kitap Gaziantep'te Zeugma kazısıyla başlıyor ve oradaki kovalamaca taa 11 Eylül İkiz Kule saldırısına varıyor. Hikayenin büyük çoğunluğu Türkiye'de geçiyor.

9 Haziran 2017 Cuma

Avon Göz Kalemleri


Avon Color Trend Eyeliner Kalem - Dark Brown


Tatlı bir çikolata rengi var. Çok kullanmasam da arada gidiyor. Siyahlar gibi gözü belirginleştirmiyor tabi. Hafif makyaj için kullanılacak türlerden. Ama kalıcı değil, akşama kadar akıp neredeyse yok oluyor. Arada tazelemek gerek. (elimde çok sürümüş ve tek kat sürülmüş hali var)
Ayrıca gözün üstünde eyeliner gibi de kullandım, öyle daha şık durdu.



Avon Glimmerstick Eyeliner Kalem - Ultra Violet


Asansörlü, yumuşak uçlu bir kalem. Koyu görünse de göze sürünce rengini pek vermiyor. Hatta mor gibi görünüyor. Elimde çok sürülmüş ve tek kat sürülmüş hali var. Kalıcılığı fena sayılmaz, hemen dağılmıyor. Gözün üst kapağında daha kalıcı oluyor.



Avon Super Shock Gel Eyeliner Kalem - Silver


Bir şeyin yanında hediye geldi sanırım bu. Rengi çok çiğ. Göze sürünce de uzaylı gibi gösteriyor. O yüzden çok hafif sürerek kullanıyorum. Sevmediğim için çok kalıcı bu kalem. Akşama kadar duruyor gözde. Kalemtıraşla açmayı denedim açılmıyor. Kendisi çok yumuşak, hamur gibi, yapışıyor açacağa. Zaten siyah yeri de ahşap değil o yüzden çok sert ve açılmaya elverişli değil. Maket bıçağıyla doğramak zorunda kaldım..Yani sevmedim.


Avon Glimmerstick Diamonds - Sugar Plum


Fotoğrafta tam görünmüyor ama bu kalem simli, pırıltılı yani. Rengi tam mor değil, sürünce de mor gibi değil mürdüm gibi duruyor. Simli olduğu için günlük kullanamıyorum, ya da çok hafif sürerek kullanıyorum. Ama düğüne davete giderken göz altlarına sürüp, makyajı zenginleştirmek için çok kullandım. O açıdan güzel bir kalem. Yumuşak ve hemen akmıyor.
*Son zamanlarda üstü göz kapağına eyeliner gibi sürüyorum, öyle de güzel duruyor.


Avon Glimmerstick Kalem - Starry Night Blue


Rengine bayılarak aldığım ama çok pişman olduğum bir kalem kendisi. Elimde çok ve az sürülmüş hali var. Az da çok da sürsek bu kalem akıyor arkadaş. Hem de dalga dalga akıyor. Elle de silinmiyor haliyle. Rezil olmak istemediğim zamanlarda kesinlikle sürmüyorum. Üst göz kapağında nispeten daha uslu duruyor ama orada da kaşların altına bulaştırıyor kendini. Belki makyaj sabitleyici spreyle biraz önüne geçilebilir ama günlük makyajda insanı sinir ediyor. Çok fazla yumuşak, hamurdan beter. Sürerken kırılıyor bu yüzden. Sevmedim hiç.


Avon Glimmerstick - Majestic Plum


İşte favorim. Avon ürettiği sürece hep alacağım kalem. Bunun sayesinde siyah göz kalemi kullanmıyorum kaç senedir, hiç. Çok koyu bir mürdüm bu. Az sürünce mor tadında kıyafetlere yakışıyor, çok sürünce de her kıyafete uyum sağlıyor, siyaha yaklaştığı için. Gün içinde akıp bulaşmıyor, oldukça kalıcı. Üst göz kapağına süremiyorum bunu ama altta mükemmel duruyor. Her kadına tavsiye ederim. Bu kalem benim elim ayağım.


Avon Glimmerstick Diamonds - Emerald Glow


Bunu da bir arkadaşım vermişti. Fotoğrafta belli olmasa da pırıltılı bir rengi var. Çok koyu ve şık bir yeşil. Sevdim kendisini. Her kıyafete gitmese de kırmızı ve türevleri hariç her birşeyle sürülebilir buluyorum. Göze yakışıyor ve çabuk dağılmıyor. Tabi herkesin göz yapısı farklı..


Avon True Colour Glimmerstick Diamonds Eyeliner - Black Bioux


Katalogda rengi ve pırıltıları daha canlıydı ama gerçeği böyle siyah kaleme yakın. Pırıltılar çok minik, göze sürülünce görünmüyor bile. Normal siyah kalem yerine kullanıyorum artık. Gün içinde akıp göz altına iniyor ayrıca..


Avon Mark Skinny Precision Longwear Eyeliner - Deep Navy


Bunun da rengi çok koyu bir petrol. Lacivert gibi değil. Uzun süre dayanıklı da değil, göz altına dalga dalga inip insanı rezil ediyor. Silinmesi de zor, çıksa bile deriye yapışıyor, sabah bir karaltıyla uyanıyoruz..


Avon Colortrend Eye Define Pencil - Nude



Katalogtaki resminde kalem kalın duruyordu, far gibi kullanırım diye aldım böyle incecik bir şey geldi. Elimde çok çok bastırarak boyanmış hali var. Yapısı sert olmasa da rengini vermek çok zor oluyor.
Gözümde de denedim. Ne içinde ne dışında hiiiç fark edilmiyor. Sürerken de acıtıyor zaten. Resim yaparken boya kalemi olarak kullanacağım artık..

Avon Imari Elixir Parfüm


Avon Imari Elixir Parfüm Edt 50 ml

Kırmızı Imari'yi sevmemiştim ama bu fena değil. Biraz yoğun ve baygın bir kokusu var. Mayhoş, şekerli, pek çok kişiye göre ağır bile denebilir. Ama şekerli kokuları sevenler bunu da beğenir bence. Kalıcılığı da iyi, hemen uçmuyor, kıyafette kalıyor, yanında geçenler öyle buram buram duymasa da kalıyor uzun süre.
Gene de almadan önce bir deneyin. Bir kere sıkmak yeterli olduğu için uzun süre bitmeyecek bir parfüm bu.
Aldığımda 27 tl idi.

8 Haziran 2017 Perşembe

Okudum: 3:01 (Simon Kernick)



Adı: 3:01
Yazar: Simon Kernick
Orj. Adı: Relentless
Sayfa: 344
Fiyat: 13 tl

Güzel, sürükleyici bir polisiye. Akıcı bir anlatımı ve bolca macera var içinde.

Tom sıradan bir hayat yaşayan, normal bir insandır. Evli, çocuklu ve mutludur. Bir gün çok eski bir arkadaşından bir telefon alır ve o anda hayatı değişir. Telefonun geldiği saat 3:01.
Telefon eden arkadaşı yardım ister ve Tom'un ev adresin vererek ölür. Yani öldürülür. Tom panikle çocukları alıp kayınvalidesine götürür. Eşine bir türlü ulaşamaz ve onun iş yerine gider. Orada kütüphanede bir kadın öldürülmüştür. Katil hala oradadır ve Tom'a saldırır. Katilin elinden kaçınca polislerin eline düşer ve o ölen kadının katili olmakla suçlanır. Delil yetersizliğinden salıverildiği gibi kötü adamlar tarafından kaçırılır. Tom' dan bilgi almak için tam işkenceye girişecekken, kötü adamlardan bir gizli polis olduğunu açıklar ve Tom'u kurtarır.
Karısını kır evinde bulacağı umuduyla gizli polisle kır evine giderler. Karısı oradadır ve Tom'un sandığı kadar da masum değildir. Ölen arkadaşıyla Tom'u yıllardır aldatan ama bunu hissettirmeyen bir kadındır eşi. Tom bunları öğrenirken kır evi kötü adamlar tarafından basılır. Oradan kaçıp bir dağ evine giderler. Tabi bu sırada çocukları kaçırılmıştır ve  o önemli bilgiyi vermedikleri sürece de çocukları öldürmekle tehdit ederler.
Bu sırada olayı takip eden dedektiflerden biri telefon izlerini sürerek dağ evine ulaşır ve çifti kurtarır. Tabi olaylar daha bitmemiştir. Kendilerinden istenen nedir ve daha kaç kişi sağ gösterip sol vuracak, belli değildir.  Gerisini anlatmayayım.
Şaşırtıcı gerçeklerle dolu bir kitap. 1 günde bitirdim ve beğendim.

6 Haziran 2017 Salı

Okudum: Geri Sayım (Elizabeth Norris)




Adı: Geri Sayım
Orj. Adı: Unraveling
Yazar: Elizabeth Norris
Sayfa: 496
Fiyat: 16 tl

Yazarın ilk kitabıymış. Baya belli oluyor. Arkasına bakıp iyi bir macera okuyacağımı düşünürken, ergen tripleri dolu bir kitapla karşılaştım. O kadar kalın olduğuna da aldanmamak gerek, yazı puntosu oldukça büyük. 1 günde bitirdim ama beğenmedim. Ara verseydim bir daha hiç elime almak istemezdim.

Bir kız var adı Janell. Babası FBI da çalışıyor. Annesi hasta, kafa gidip geliyor. Bir de kardeşi var. Kızın gittiği ergen okulu, egoist arkadaşlar, tuhaf çocuklarla dolu. Arada derslere girip çıkıyorlar ama kafalar hep aynı konuyla meşgul. Kim kiminle çıksa..
Bunlar ergen ergen takılırken, şehirde tuhaf ölümler meydana gelmeye başlar. Aşırı derecede yanıkla ölen insanlar. Bu dünyaya ait olmadıklarını başta anlamazlar. Tabi bir de asıl kıza bir kamyon çarpar. Alında felç kalacakken, üstün yetenekleri olan bir çocuk gelip kızı iyileştirir.Kız da ona aşık olur. Ama o sırada okulun başka popüler çocuğuyla çıkmaktadır. Buradaki karmaşayı halletmesi bir iki haftasını alıyor.
Bir de nereden çıktığını anlamadığım bir geri sayım aracı var. Kızın babasının araştırdığı cinayetlerde hep bu geri sayımla ilgili. Alet nerede nasıl ortaya çıktı orayı anlamadım. Birden 23 günden geriye saymaya başladılar tüm kitaptakiler. Arada durup, yakında hepimiz öleceğiz diye panikliyorlar ama bir yandan da partilere gidip sabahlara kadar içip eğleniyorlar. Değişik bir ergen kafası işte.

Okumayın diye özetledim, ger kalanında pek bir şey yok. Kızı kurtaran çocuk, kendi evrenine dönüyor. İçimiz buruk bir şekilde kalıyoruz öyle. Geri geleceğim diyor bir de.
Gelme canım gelme.

**Devamı da varmış bu kitabın. Merak etmiyorum.

4 Haziran 2017 Pazar

Okudum: Kızıl Nehirler (Jean-Christophe Grange)



Adı: Kızıl Nehirler
Yazar: Jean-Christophe Grange
Orj. Adı: Les Riviéres Pourpres 

Tavsiye üzerine ödünç alarak okudum. Polisiye-cinayet romanlarını severim. Bunu da sevdim. Hatta fazla bile geldi bana.
Kitapta birbirinden farklı yerlerde geçen 2 olay var. Her olayı araştıran kişiler farklı. Her ikisi de kendi içinde sürükleyici. Sonra bu olaylar kesişiyor. Katili ararken, ölen kişilerin geçmişlerine gidip oraları karıştırdıkça ortak şeyler çıkmaya başlıyor. Katil hakkında tahmin yürüttüm hep ama yine bambaşka kimseler çıktı. Şaşırtıcılık, gizem, karmaşa hepsi var. Ama olayların Fransa'da geçmesi ve kişi isimlerinin de dolayısıyla Fransızca olması biraz daha karıştırdı kafamı. İngilizce olsaydı belki daha kolay olurdu akılda tutmak. Yine de beğendim.
Filmi de varmış, ama izlemedim. Kafamda kurduğum kadarı bana yetti..

Avon Big & Multipled Volume Mascara



Avon Big & Multipled Volume Mascara Siyah

Daha önce Big'lerden kullanmamıştım, bu maskaradan umutluydum güzel çıkacak diye. Devasa bir fırçası var, fırçanın aralarında düz boşluklar var. 2 katta güzel renk ve dolgunluk veriyor. Ama çok topaklanıyor, biraz dökülme yapıyor ve makyajı temizlerken kirpiklerden arınmıyor.

Kötü bir makyaj temizleyici kullanmıyorum, Avon, Garnier, Loreal vs. Ama hiç biri düzgün temizleyemedi, kirpiklerden elimle sıyırmak zorunda kalıyorum boyasını. Bunlar dışında kabı falan çok iyi.