Okudum: Botticelli'nin Sırrı (Marina Fiorato)

Adı: Botticelli'nin Sırrı
Yazar: Marina Fiorato
Orj. Adı: Botticelli Secret

Kitap 604 sayfa. Çok kalın ve kalın olduğu gibi de içi macera, heyecan dolu :) Çok akıcı bir dili var, konu da sarıveriyor hemen. İtalyan isimleri ve yerleri azcık kafa karıştırsa da çok fazla karakter yok ve hepsi akılda kalıyor.

Önyargılı olmamak lazım. Kitabın arkasındaki yazıda, başroldeki kadının durumu pek iç açıcı değil. Ama kitap da zaten onun üzerine kurulu değil. Zaten olay da kurgu olduğu için sıkıntı olmuyor.

Botticelli bir resim yapıyor. Adı Primavera. Resim gerçekte de var ve sık sık incelemenizi öneririm okurken. Bu resimde ortadaki ana karaktere bir yüz lazım oluyor. Flora'ya. Luciana da bir müşterisi vasıtasıyla bu resme mankenlik yapıyor. Ama o sırada çok konuşuyor ve ağzından, bilmeden resmin sırlarını kaçırıyor. Botticelli buna kızarken, Luciana resmin küçük bir kopyasını yanında alarak kaçıyor. Tanıdığı tüm kişiler birer birer öldürülüyor bu resim yüzünden. Kaçma sırasında da tesadüfen Peder Guido ile tanışıyor. Kaderleri onları yol arkadaşı yapıyor ve 8 şehir geziyorlar. Çok macera atlatıyorlar ki anlatsam sayfalarca özet çıkar.

İyisi mi okuyun. Herkese tavsiye ederim.

Primavera

Okudum: Bu Bir Oyun Değil (Walter Jon Williams)

Adı: Bu Bir Oyun Değil
Yazar: Walter Jon Willams
Orj. Adı: This Is Not A Game
 Fiyat: 17 tl

Kitap 450 sf, içinde macera da oyun da çok :) Akıcı bir anlatım var. Hızlı okunuyor ve çabuk bitiyor. Ama konu bilgisayar oyunlarıyla, internet ağıyla ve bunun gibi bilgisayar konularından oluşuyor. İlgisi olmayanı sıkabilir..

Dagmar, bilgisayar oyunlarına senaryo yazan bir kadındır. Zamanında üniversitede tanıştığı bir arkadaşının oyun yazılımı şirketinde çalışmaktadır. Endonezya'ya tatile gittiğinde, şansına oranın ekonomisi çöker ve ülkede mahsur kalır. Patronu onu kurtarmak için özel bir tim ayarlar ama işler yolunda gitmez. Dagmar, yazdığı oyundaki kullanıcılara görevler vererek oradan bir şekilde kurtulur.

Sonrasında yakın arkadaşlarından biri öldürülür. Onun katilini bulmak için de yine oyundaki kullanıcılara başvurur. Bahsedilen oyun, video oyunu değil tabii. Gerçekle içiçe görevleri olan üst düzey bir oyun. Katili bir şekilde bulurlar ama o sırada Dagmar'ın patronu bombalı saldırıya uğrar ve ölür. İşin içinde başka bir katil vardır ve o çok yakındaki biridir :)

Dagmar olayı çözüyor tabii ki..

Avon Super Extend Winged Out Mascara

Avon Super Extend Winged Out Mascara Siyah

Bir şeyin yanında hediye olarak gelmişti sanırım, o yüzden fiyatını hatırlamıyorum.
Rimelin fırça yapısı çok hoş. Kirpikleri güzel tarayıp ayırıyor fakat dolgunluk vermiyor. 4-5 kat sürüyorum sadece biraz belirginleştiriyor, uzatmıyor bile. Şöyle dolu dolu durmadı hiç. O yüzden sevmedim.
Zaten isimleri de değişti pek çok ürünün, belki bu isimle bile artık hiç üretilmeyebilir..

Defacto Pour Femme Parfüm

Defacto Pour Femme Parfüm 

Sanırım 20 tl ye almıştım bu parfümü. Kutusunu attığım için kaç ml olduğunu hatırlamıyorum ama 50 olmalı. Alırken kokusu hoşuma gitmişti ama sonra sonra baydı beni.
Çok şekerli, çok mayhoş bir kokusu var. Adeta yapış yapış diyeyim. Kalıcı da değil.
Kapağı güzel sadece :)

Okudum: Proje (Brian Falkner)

Adı: Proje

Orj. Adı: The Project

Yazar: Brian Falkner

Kitap gençlere yönelik yazılmış. Zaten baş kahramanları da lise öğrencileri. Ama yetişkinler de okuyabilir, sıkıcı bir kitap değil. Oldukça sürükleyici, heyecanlı ve maceralı bir kurgu..

İki kafadar, kendi küçük yaramazlıklarıyla ortalığı karıştırırken, birden olaylar meraklarını çelecek şekilde gelişmeye başlıyor. Önce Leonardo Da Vinci'nin yazdığı bir kitaba denk geliyorlar internette. Sonra okul kütüphanesini su basacak diye kitaplar taşınırken, bu kitabın gerçeği geçiyor ellerine. Kitabın gerçeğini de arayan bir adam var. Bulup getirene milyonlar vermeye hazır. Ama bizim kafadarlar kitabı kaçırırken bu adama yakalanıyorlar ve adamın kötü niyetli olduğunu öğreniyorlar.

Meğerse kitapta bir çeşit nükleer bombanın planı varmış. Adam onun için peşindeymiş. Ama olaylar öyle bir gelişiyor ki, Leonardo'nun bir zaman makinesi icat ettiğini öğreniyorlar. ve onu kullandığını. Hatta Leo geleceğe gidip orada gördüklerini not almış, ve geçmişe tekrar döndüğünde notlarındaki yazılar da tersine dönmüş :)

Kötü adamın amacına ulaşmak için Hitler dönemine geri gidip, planları Hitler'e ulaştıracağını öğrendiklerinde iki afacan da peşlerinden gider ve savaşın ortasında kötü adamın planlarını yok ederler. Gittikleri geçmişten, şimdiye dönmeleri de ayrı bir zahmetli :)

Okurken eğlendim, tavsiye ederim.

Okudum: Akıl Hırsızı (Brian Falkner)

Adı: Akıl Hırsızı
Yazar: Brian Falkner
Orj. Adı: Brainjack

Kitap internet ve siber korsancılıkla ilgili bir kurgu. Önsözüyle bile sürükleyici.

Kitabın yarısına kadar rüzgar hızıyla okudum ve çok sevdim. Ama son yarısı bir o kadar sıktı. Çünkü koşuşturmacalar ve olaylar sıkıcı hale gelmeye başladı, hep birbirini tekrar eder gibi oldu. Sonu da öyle çok etkileyici bir son değildi, hatta aklımda kalacak kadar bile değildi. Öylesine bitirilmiş gibi bir sonu var bence.

Konu olarak, internette her türlü yere girip çıkabilen bir genç, oranın önemli ve çok iyi korunan bir şirketin ağına girip, kendine bir cihaz alışverişi yapıyor. Yeni bilgisayar ve son moda bir nöro-başlık. Kitap zaten bu başlık uğruna yazılmış gibi :) Neyse bu başlık, klavye ve fare kullanmadan bilgisayara hükmetmeye yarıyor. Aslında sevdim o cihazı ama sonradan baya işleri karıştırdı. Virüs gibi milletin beynini, olmayan anılarla doldurmaya başladı. Bazılarınınsa beynini sildi, öldürdü diyelim. Bu başlıklarla yayılan bu zararlı yazılımdan kaçmakla devam ediyor kitap. Meraklısına tavsiye ederim..